Eserin Adı: Savaş
ve Barış
Yazarın Adı:
Tolstoy
Kullanılan
Baskı: Birinci baskı, İstanbul, Ağustos 2001. Mavi Yelken Yayınları.
Konusu:
1804’lerde başlayan bu olay Çar Rusya’sının Fransa ile olan savaşlarını ve
devamında gelişen olayları anlatıyor.
Ana Fikri: Her
zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir
zaman yalan söylemez.
Türü: Savaş ve
Barış, Rusya-Fransa savaşlarını konu edindiği için tarihî romandır.
Eser Adı ile
Muhteva: “Savaş” Rusya ile Fransa arasında geçen mücadeleyi anlatırken, “Barış”
ise romanda geçen aşkları anlatmaktadır.
Özet:
İhtiyar Prens
Bezukof uzun zamandan beri hastadır ve ölümle pençeleşmektedir. Bütün çocukları
onun öldüğünde mirası nasıl dağıtacağını merak ederler ve ihtiyar adam bütün
parasını çok sevdiği oğlu Piyer’e bırakmıştır. Petersburg kibar alemin de pek
saygın bir yere sahip olmayan Piyer şimdi el üzerinde tutuluyordu.
Fransa ile
yapılacak savaş başlamak üzere idi ve hazırlıklar yapılıyordu. Bu savaşa Andre,
Nikola, Denisof ve daha niceleri gidiyordu. Bütün alaylar hazırlandıktan sonra
savaş başlar. Uzun uğraşlar sonucu Fransız orduları püskürtülür.
Petersburg
kibar aleminin sayılı isimlerinden olan Prens Vasili, güzelliği ile tanınmış
kızı Elen’i, zengin olması sebebiyle Piyer ile evlendirmek istiyordu. Bir
balodaonları bir araya getiren Vasili daha sonra aralarından çekildi. İlk
açılan Prenses Piyer’i öptü ve sonrasında evlendiler.
Fransız’lar
bir daha taarruz edeceklerdi. Her şey Osterliç Savaşından bir gün önce
hazırlandı. Savaş başladığından bir süre sonra Ruslar büyük kayıplar vermeye
başlamışlardı. Sonunda Rusya yenildi, İmparator yaralanmış, Başkumandan
vurulmuş, diğerleri ise kaçmışlardı. Prens Andre savaş alanında kalmıştı ve
Fransızlar tarafından esir alınmıştı.
Piyer’in
kulağına Dolokof’un Elen’i lekelediği gelmişti ve o zamandan beri canı çok
sıkkındı. Sofrada hep birlikte oturuyorlarken Dolokof’un elinde bulunan kâğıdı
istemiş ve Dolokof’da vermeyince Piyer ona bir düello teklif etmiş, bu düelloda
onu yaralamıştı. Dolokof yerde yaralı yatarken onu Nikola almıştı. Bu olaydan
sonra Piyer karısı Elen’i terk etti.
Andre’nin
evine onun esir düştüğü haberi çoktan gelmişti ve oradakileri çok üzmüştü.
Karısı Liza doğum dönemlerine giriyordu. Bir zaman sonra Liza’nın sancıları
artmış ve doğurmasının vakti gelmişti. O anda içeriye Andre girdi. Fransızlar
onu serbest bırakmışlardı. Liza’yı gördükten sonra dışarı çıkarıldı. Girdiğinde
ise bir erkek çocuk dünyaya getirmiş olan Liza ölmüştü.
Çar ile
Napolyon arasındaki bağ o kadar güçlenmişti ki artık savaş olmuyor, hatta bazı
kesimler Çar’ın kız kardeşlerinin birinin Napolyon ile evleneceği söylentisi
bile çıkmıştı.
Piyer
Petersburg masonluğunun üyelerinden biri oldu. Mason olduktan sonra karısı
Elen’in ondan af dileme niyetinde olduğunu öğrendi. Hatta bununla ilgili bir
mason gelerek ona karısını kabul etmesi hakkında nasihatte bulur, eğer karısını
kabul etmese bunun masonluğa uymayacağını da söyler. Piyer karşısında herkesin
bir ağız birliği etmiş olduğunu anlar ve kabul eder.
Petersbug’da
düzenlenen bir baloda Andre Nataşa’yı görür ve çok beğenir. Baloda onunla birkaç
kere dans eder. Balodan sonra bile onu unutamamaktadır. Piyer’in
cesaretlendirmeleri ile gidip açılmaya karar verir. Önce Nataşa’nın annesine
konuyu açar, kadın kabul eder. Daha sonra gidip Nataşa’ya bu konuyu açtığında
kız da havalara uçmuştur. Fakat arada tek bir sorun kalmıştır, o da Andre’nin
babasının düğünü bir yıl sonra yapma isteğidir. Bu bir yıl boyunca Andre yurt
dışında gezmeli ve dolaşmalıdır. Nataşa bu öneriyi kabul eder ve hep onu
bekleyeceğini söyler. Andre gitmeden önce gizlice nişanlanırlar.
Andre gezide
olduğu sırada Nataşa bir baloya katılır. Orada Prens Vasili’nin işe yaramaz
oğlu Anatolu görür. Anatol Nataşa ile tanışmak isteğindedir. Anatol kız kardeşi
Elen sayesinde Nataşa ile tanışır. Onunla uzun süre konuşur ve gelecek baloya
davet eder. Nataşa konuşmadan sonra fazla ileri gittiğini düşünür ve pişman
olur. Daha sonrasında davet edildiği baloya gider. Orada Anatol onu karşılar ve
ona onu sevdiğini söyler. Nataşa ona nişanlı olduğunu söylediği halde adam
aldırmaz. Nataşa bundan çok etkilenir ve onu sevmeye başlar. Balodan döndükten
sonra olayı Sonya’ya anlatır. Sonya o adamdan kimseye hayır gelmeyeceğini, işe
yaramazın teki olduğunu anlatmaya çalışsa da Nataşa onu dinlemez ve hatta ona
karşı olan hakaretlerinden dolayı bozuşurlar. Sonya zamanla Nataşa’nın Anatol
ile kaçma planları yaptığını anlar ve bu konuyu hemen Nataşa’nın amcasına
açmaya karar verir. Gece Anatol’a Dolokof yardım ediyordu. Anatol kapıdan girip
birkaç adım ilerledi. Fakat karşısına iri bir adam çıktı. Anatol kıvrak bir
hareketle onun elinden kurtuldu. Nataşa, Piyer’den Anatol’un evli olduğunu
duyunca bu ilişkiye son verdi ve Sonya ile konuşmaya başladılar.
Fransa-Rusya
savaşı gene başlamıştı. Bu savaşa Nikola, Andre gibi eski askerlerin yanında
yeni olan Piyer de katıldı. Savaşta Fransa ilerliyor ve Lisi-Gori’ye kadar
gelmeye başlıyordu. Andre Mari’ye ve ihtiyar prense bir mektup göndererek hemen
Moskova’ya gitmelerini söyler.
İhtiyar prens
oradan ayrılmadan önce bir felç geçirir. Sağ tarafı tutmamaktadır. Mari hâlâ ona
bakmaktadır.İhtiyar prens bu halde bazı şeylerin farkına varmaya başlar.
Prenses Mari’ye çok çektirdiğini anlar, sürekli ondan özür diler. Doktor gelip
onu muayene ediyordu ve bir gün onu yatağında ölü buldular.
Mari’nin
Moskova’ya gitmesine mujikler engel oluyordu. Oradan geçerken bunu gören Nikola
Mari’ye yardım ederek onun oradan kurtulmasını sağladı. O anda Mari ile Nikola
arasında ilk elektriklenme gerçekleşti.
Fransız
orduları Moskova’ya da yaklaşmaya başladılar. Kısa süre sonra Moskova’yı da
aldılar. Herkes arabalarıyla gitmekteydi. Arkalarına baktıklarında ise Moskova
yanıyordu.Andre bu savaşta çok ağır yaralanmıştı. Rostof ailesi de yüklerini
arabalara yüklüyordu. Fakat daha sonra o yüklrin bir kısmını boşaltıp savaş
yaralılarını almaya başladılar. Bir köyde mola verdiklerinde yaralılar
boşaltıldı ve herkes dinlenmeye çıktı. Nataşa, yaralıların arasında Andre’nin
de olduğunu duyunca gözüne uyku girmedi ve gidip ona baktı. Nataşa ondan
yaptıklarından dolayı özür diledi ve ona onu sevdiğini söyledi. Andre’nin
durumu çok ağırdı. Ateşi düşmüyordu.
Moskova’da
kalan Piyer birisine yardım etmeye çalışırken, kendisinin kundakçı olduğunu
sanan askerler onu tutuklarlar ve ceza evine koyarlar. Oradan bir grup ile
birlikte çıkarılırlar ve bu gruptaki bir kaç insan kurşuna dizilir. Kendisinin
kurtulduğuna şaşmaktadır.
Piyer’in
karısı Elen anjin sebebiyle ölür. Yine aynı günlerde Nikola’ya bir mektup gelir
ve bu Sonya’dandır. Sonya ona aşklarının artık sürmeyeceğini anlatır. Bu
mektubu Nikola hemen Mari’ye götürür. Bu mektup sayesinde Nikola-Mari aşkı daha
da alevlenir. Mari bundan sonra Andre’nin yanına gitmeye karar verir ve yanında
küçük Nikolenka’yı da götürür. İki gün boyunca Andre’nin başından ayrılmadılar.
İki gün sonra Andre öldü.
Fransa
Moskova’yı ve diğer aldığı yerleri elde tutamadı ve büyük bir ger çekiliş
başlar. Bu geri çekiliş esnasında Nataşa’nın henüz on altı yaşındaki kardeşi
Petiya kaçanların peşinden kovalarken kafasına kurşun alarak öldü. Rostof’lar
bunun acısını da yaşamak zorunda kaldılar.
Nataşa Andre
ve Petiya’nın acısın unuttuktan sonra Piyer Mari’nin de yardımıyla Nataşa ile
evlendi.
Nikola ile
Mari yaklaşık Piyer’lerin evliliğinden bir veya iki yıl sonra evlendiler.
Nikola babasının girdiği borçları ve zararların hepsini kapattı. Hem de Mari’nin
hiçbir hissesini satmadan.
Nikola ile
Mari’nin bir kızları olur. Nataşa ile Piyer’in ise üç kızları ve bir de erkek
çocukları olur. Andre’nin oğlu Nikolenka ise Piyer’i babası olarak görüyor ve
hep onu örnek alıyordu.
Olay Örgüsü:
- Piyer’in babasının
hastalanıp ölmesi.
- Savaş
hazırlıklarının yapılması ve savaşın başlaması.
- Piyer ile
Elen’in evlenmesi.
- Andre’nin
esir düşmesi.
- Piyer’in
Dolokof ile düello yapması.
- Andre’nin
dönüşü ve Liza’nın ölümü.
- Piyer’in
Elen’i tekrar kabul etmesi
- Andre’nin
Nataşa’ya aşık olması.
- Nataşa’nın
Anatol’a aşık olması.
- Savaşın
tekrar başlaması.
- Andre’nin
tekrar ortaya çıkması.
- Piyer’in
esir düşmesi.
- Andre’nin
ölümü.
- Nataşa ile
Piyer’in evliliği.
- Nikola ile
Mari’nin evlenmesi.
Şahıslar Kadrosu:
Piyer: İri
yapılı, cesur bir adamdır, fakat biraz çekingendir. Babası Prens Bezukof’un
nikahsız bir kadından olma çocuğudur. İlk olarak Elen’i sevmekteydi fakat daha
sonra Nataşa’ya değişik duygular hissetmeye başlamıştır. Fakat Andre’den dolayı
ona açılamamaktadır. Karısının ölümünden sonra ona daha da aşık olmaya
başlamıştır.Andre öldüğünde evlenmişlerdir.
Andre: Kısa
boylu cesur ve akıllı bir askerdir. Prenses Liza ile evlidir. Karısı doğururken
öldükten sonra Nataşa’ya açılmaya karar vermiştir. Son savaşta ağır yaralanması
sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Arkasında yetim bir çocuk bırakmıştır.
Piyer’in iyi bir dostudur.
Nikola: Çok
büyük bir vatanseverdir. Ailesine çok düşkün, hep onların dediğinin olmasını
isteyen bir karakterdir. Hatta bu sebepten dolayı, biraz da çıkan aksiliklerden
dolayı sevdiği kızı, Sonya’yı terk etmiştir. Daha sonra gölünü Prenses Mari’ye
kaptırıp onunla evlenmiştir.Savaşa askerlik yapmaya gitmiştir.
Nataşa:
Yaşadıklarından çok çabuk etkilenen bir kızdır. Aşk bakımından kararları çok
değişmektedir. Önce Boris’e gönlünü kaptırır, daha sonra Andre’ye, sonrasında
Anatol’a ve sonra tekrar Andre’ye dönmüştü, fakat Andre aynı günlerde ölür.
Bunun etkisini üzerinden attığında Piyer’le evlenmiş ve mutlu bir yaşam
sürmüşler.
Sonya: Fakir
ama çok güzel bir kızdır. Kuzeni Nikola’yı sevmektedir ve aşkı karşılıksız
değildir, fakat bir süre sonra ona bir mektup yazarak ayrılmıştır. Nikola, Mari
ile evlendiğinde Mari’den nefret etmeye başlmıştır.
Mari: Biraz
çirkindir, fakat vefalı bir insandır. Babasının ona o kadar çektirmesine rağmen
onu ölümüne kadar yalnız bırakmamıştır. Nikola’yı sevmektedir.
Elen: Çok
güzel, fakat az huysuzdur. Erkeklerin hepsi ona hayrandır. O yaşadığı yanlış
bir şeyden dolayı Piyer’le kısa süreliğine bozuşur. Daha sonrasında anjinden
ölür.
Liza:
Andre’nin eşidir ve ona çok bağlıdır. Çok güzel bir kadındır ve bir o kadar da
güzel huyludur. Doğum yaparken ölmektedir.
Denisof:
Oldukça cana yakın ve samimi bir insandır. Nataşa’yı sevmektedir, fakat Nataşa
ona yüz vermeyince vazgeçer.
Dolokof:
Denisof’un tam tersine bir adamdır. Bir zamanlar Piyer’in arkadaşı idi, fakat
Piyer’in karısı Elen’i lekelemesi sebebiyle Piyer onu arkadaşlıktan siler. Daha
sonra Sonya’ya bir evlilik teklifinde bulunur fakat Sonya onu kabul etmeyince
vazgeçer.
Zaman: Bu olay
1804’lerde başlamıştır. Fransa-Rusya savaşları dönemini anlatmaktadır.
Mekân: Olayın
geçtiği veya söz edilen belirli bir yer yoktur; birkaç yer mevcuttur. Bunlar
Lisi-Gori, Moskova ve St. Petersburg’dur.
Dil, Üslûp ve
Anlatım: Yazar akıcı ve sade bir dil kullanmıştır. Bu doğrultuda anlatımda açık
ve akıcıdır. Yer yer süslü anlatımlara yer verilmiştir. Fakat geneli sade bir
şekilde yazılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder