Öğrenciler için yararlı bilgiler ve kitapların özetleri bulunmaktadır. Bu blog sayfasında amacım öğrenci arkadaşların kitapların özetlerini okuyarak kitabı almaya teşvik etmektir.
24 Aralık 2015 Perşembe
Peyami SAFA - Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Özet
KİTAP : Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
YAZARI : Peyami SAFA
BASIM YILI : 1999
BASIM YERİ : Ötüken kitapevi
KİTABIN ÖZETİ :
Kitabın kahramanı 14-15 yaşlarında genç bir delikanlıdır. Bu delikanlı çok sıhhatsiz hasta biridir. Dizindeki bir rahatsızlıktan çok ızdırap çekmektedir. Yarasının devamlı ağrı ve akıntı yapması nedeniyle sürekli olarak hastaneye pansumana gitmektedir. Delikanlı annesiyle birlikte eski bir evde oturmaktadır. Bu ev onların hayatlarının geçtiği yerdir.
Dizindeki yarasını, tanıdığı bir doktor olan Mithat Bey’e göstermek ve Paşa akrabasını ziyaret etmek için Erenköy’e gider. Erenköy’deki köşk, yeşillikler içerisinde bahçesinde havuzu olan çok güzel bir yerdir. Yazarın akrabası olan Paşa, yazara değer veren eski bir emeklidir. Yengeyse yazara içten içe kızan birisidir. Nüzhet’e gelince yazarın aşık olduğu ancak hiçbir zaman sevdiğini söyleyemeyeceği paşanın kızıdır.
Erenköy’de Nüzhet’le geçirdiği günler hem çok güzel hem de üzücüdür. Burada bulunduğu süre içinde Nüzhet’I, Ragıp adında bir doktorun istediğini öğrenir.Yenge Nüzhet’i isteyen Dr. Ragıp’a hemen söz kesilmesi taraftarıdır. Nüzhet ise bu konuda ne düşündüğünü belli etmemekte adeta yazarın duygularıyla oynamaktadır. Yengesinin Nüzhet’e mikrop geçebileceği uyarını duyan yazar evine dönmeye karar verir. Bir yandan yaralarının ve ağrılarının artması bir yandan manevi üzüntüleri yazarın sık sık doktora gitmesine neden olur.
Dr. Mithat bu konuda onun en büyük yardımcısıdır. En kötü zamanlarında hep o yanındadır. Nihayet bir gün korktuğu başına gelir ve bacağının kesileceğini öğrenir. Çok üzülmüştür. Bacağının kesilmesini istememektedir. Başka bir doktor bacağının kesilmeden kurtulabileceğini söyler ama bunun için birden fazla ameliyat gerektiğini belirtir. Yazar bunu hemen kabul eder ve hastaneye yatar. Ameliyat günü gelmiştir. Sonuçta bacağı kesilir. Artık o sakat bir insandır. Bunu düşünmek hayatı daha zor hale getirmektedir. Bu arada Nüzhet’in düğün davetiyesi gelmiştir. Dr. Ragıp Bey’le evlenme kararı vermiştir ve evlenip Berlin’e gidecektir. Yazarın da hastaneden taburcu olma günü gelmiştir. Yaşam onu iyice korkutmaktadır. Ancak kuvvetli olması gerektiğini düşünmektedir. Hastaneden çıkma günü gelir, yanında yine annesi, Dr. Mithat Bey ve arkadaşı vardır. Bu odada daha bir çok kişilerin ızdırapla inleyeceklerini düşünerek hastaneden ayrılır.
D:KİTAPTAKİ ŞAHISLAR :
Çocuk : Kitabın kahramanı onbeş yaşındaki çocuktur. Adı belirtilmemiştir.
Paşa : Subay emeklisi,yaşlı bir insandır. Yazarı çok sevmektedir. Yazar küçükken bile onun bir konuda ki düşüncelerine önem verir.
Nüzhet : Ondokuz yaşında güzel bir genç kız. Yazar bu kızla beraber büyümüş fakat hikayede bu kıza aşık olduğunu görüyoruz.
Mithat bey : Yazar’ın arkadaşı ve doktor. Yazara zor günlerinde en çok yardım eden kişidir.
Ragıp Bey : Uzun boylu, sarı saçlı biridir. Doktordur. Nüzhet bu kişiyle evlenmeyi tercih etmiştir.
E: KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM :
Bu kitap, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukca aşkını ve kıskançlığını mesud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini, her insanın başına gelebilecek bi urumu anlatmasını yönünden fevkalade güzel bir kitap.
Ama kitabın kısa oluşu eksi yönü.böyle güzel bir hikayenin daha uzun olması gerekirdi.
F: YAZARIN HAYATI VE ESERLERİ : (1899-1961) Türk edebiyatında ruh inceleyici roman tarzının kudretli ustası olan Peyami Safa İstanbul’da doğdu. Serveti Fünun şairlerinden İsmail Safa’nın oğludur. Annesi Server Bedia Hanımın ismini, sonradan sırf geçim endişesi ile yazdığı eserlerinde, biraz değiştirerek mahlas olarak kullanmıştır.
Sivas’ta sürgün bulunan babasını, iki yaşında kaybetti. 9 yaşında bütün ömrünce etkileri görünen bir hastalığa tutuldu. Hem bu hastalık hem de annesini geçindirmek zorunda olması, düzenli okul öğrenimine engel oldu. 13 yaşında ilk kalem denemelerine ve çalışmaya başladı 15-19 yaşları arasında öğretmenlik yaparken Fransızca da öğrendi.
Edebiyat, Felsefe, Tarih, Psikoloji alanlarında o yaş için olağanüstü sayılacak bilgiler edindi. On dokuzuncu başladığı gazeteciliği ölümüne kadar sürdürdü. Belli başlı bütün gazetelerde fıkra ve makaleler, tefrika romanlar yazdı. Devlet kapısına bakmayıp, yalnız kalemiyle geçindi.
Ufak seyahatler bir yana, bütün ömrü İstanbul’da geçti. Gazetecilik dolayısıyla birçok siyasi sarsıntılara uğramıştır. Vefatında 3 ay önce, oğlu Merve Safa’yı kaybetmesi, ona büyük bir darbe oldu. 15 Haziran 1961’de beyin kanaması sonucunda ölen Peyami Safa, Edirnekapı mezarlığına gömüldü.
Eserleri :
Bir Mekteplinin Hatıratı, Karanlıklar Kralı , Gençliğimiz, Siyah-Beyaz (hikayeler), Sözde kızlar, şimşek, İstanbul Hikayeleri, Mahşer, Bir Akşamdı, Süngülerin gölgesinde, Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü, Canan, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Atilla, Fatih Harbiye, Bir Tereddüdün Romanı, Matmazel Noralya’nın Koltuğu, Yalnızız, Biz İnsanlar.
Anlatım Özellikleri :
Sürükleyici, duygusal, içten bir anlatım biçimi kullanılmıştır. Betimleme bölümlerinde çok uzun cümleler var. Yabancı sözcüklere yer verilmiş. Konuşma bölümlerinde dil sade.
Etiketler:
100 temel eser,
ders,
Dokuzuncu hariciye koğuşu,
ötüken,
özet,
Peyami Safa
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder